Yağmuru beklerken…

Bu sene Alanya’ nın ayrı bir güzelliği vardı, sisle sarılmış ve bulutlarla örtülmüş dağlar, hırçın deniz dalgaları, zorlu ama o kadar da keyifli patikalar ve Ahmet Arslan ve ekibi tarafından yaratılmış dağ koşusu festivali havası.

Ahmet ile ne zaman konuşup yazışsak kendisi sürekli patikalarda oluyordu, geçen seneki parkura daha çok patika eklemek istiyordu ve bu işi inanılmaz iyi bir şekilde başardı. Parkurda sıkılmak ne mümkün, bir iniyorsun sonra sürpriz çıkış karşına çıkıyor, taşlı yemyeşil patikalar ile zenginleşmiş müthiş parkur. Bana bazen sorarlar: “Koşarken sıkılmıyor musun?” Neden sıkılacağım, patika ve ultra maratonlar koşarken sadece bacaklar değil beyin de çalışıyor. Taşlı ve köklü zorlu patikalarda ayağımı nereye koyacağım, şimdi jel aldım, 15 dk sonra hurmayı yemem lazım sonra tekrar jel almam lazım derken vaktin nasıl geçtiğini ve bitiş çizgisine nasıl ulaştığımı resmen anlamamış oluyorum hele kulağımda hoş bir müzik çalıyorsa. Konudan biraz uzaklaşmış oldum, parkura geri dönerken geçen sene de dediğim gibi Alanya Ultra Trail parkuru dağlara aşık olan biri tarafından hazırlandığı besbelli, her metresi düşünülmüş bir parkur, bize de bu müthiş parkurun keyfini çıkarmak kaldı.

Alanya’ ya Perşembe günü vardık, bu iş şu iş derken kendimi Cuma günü inspiredbyrun standımda buldum, otele varışımız saat 20:30′ u buldu, yemek ve hazırlıklar derken saat 22:30′ da 05:00′ da uyanmak üzere alarmlar kuruldu. Bu sabahın köründe çalan alarm var ya. Bir taraftan diyorsun kendi rızamla buradayım, diğer taraf der ki yatmak ne güzel olurdu şimdi. Ben de bu yatağa akşam tekrar gireceğim hayaliyle ayaklandım. Apartopar toparlanıp saat 06:00′ da yola koyulup 06:30′ da başlangıç alanındaydık. Su ve müzik ayarı derken artık start’ a çağrılıyoruz, ne de olsa sadece 8 dakika kaldı. Deniz fenerine giderken arkadaşlarımla sohbet edip start çizgisine ulaştık. Ve yarış başladı…

Kızıl Kule, Alanya Kalesi’ ni arkamızda bıraktıktan ve biraz tırmandıktan sonra düz yola kavuştuk.

29542345_425880841185236_5264633571188065483_n
F: goshots.net
29683692_425212407918746_4842112264889377946_n
F: goshots.net

Muz bahçelerini geçtikten ve biraz asfalta koştuktan sonra bol tırmanışlı patika başlıyordu.

29571128_425044991268821_8694725484844097923_n
F: goshots.net
29541664_425213377918649_7356543810924026458_n
F: goshots.net

Tırmanışa geçmeden önce çantama bağlı olan batonlarımı çıkardım ve 40 km’ lere kadar onlarla ayrılmayacaktık. Tırmanırken kulağımda neşeli parçalar çalıyordu, manzaralar da olağanüstüydü.

29541220_425215711251749_3529375898304368324_n
F: goshots.net

Yükselince dağlar sisle örtüldü.

29543016_425217581251562_909223123931105115_n
F: goshots.net

Saatime rota yüklüydü ama ona hiç bakmadım (işaretleme çok iyiydi) ta 19 km’ ye kadar. İşaretleri takip ederken bir anda kendimi yokuş aşağıya koşarken buldum ve oradan birkaç arkadaş ses ederek işaretlerin olmadığını iletti . Tekrar yukarı çıkıp tüm yönlere bakınıp başka işaretleri bulamadık, ben de rotaya bakayım dedim ve bir sürpriz beni bekliyordu! Alanya Ultra Trail yerine Belgrad Ormanı’ nda koştuğumuz “Yılbaşı rotası”nı yanlışlıkla çalıştırdım. Saatimi kapatıp ve yeniden açıp nihayet doğru rotayı görebildim. Her tarafa dikkatli bakınca doğru yönü gösteren yerde olan bir ok bulduk ama işaretler bambaşka bir yöne götürüyordu. Meğerse biri işaretleri koparıp ve toplayıp yanlış bir yöne asmıştı. Beraber koştuğumuz arkadaşlardan biri hemen Ahmet’ i arayıp durumu bildirdi. Sabotaj yapanlara iyice yolda saydırdım ben de :). Yoluma devam ederken fark ettim ki saatimi çalıştırmayı unutmuşum. Nihayet başlangıç tuşuna basmak aklıma geldi. Bu şekilde 2. KN’ ye yaklaşırken ben yarışa yeniden başlamış gibi oldum. Biraz muz yiyip, kola ve çorba içtikten sonra yoluma devam ettim. Hava tam bozacak gibiydi biraz sis biraz çise derken ben de kendi kendime: “Neyse şu en yüksek tepe yoluna çıkınca orada yağmurluğumu giyerim artık”. Hiç üşümüyordum tersine nedense acayip sıcak bastı. Aslında üşümemek için bir tık daha hızlı gitmeye çalışıyordum bu da benim için avantajdı. Ayrıca tepenin bir tarafı rüzgarlı diğer tarafı sakin ve sıcaktı. Bu düşüncelerdeyken 3. KN’ yi çok hızlı bir şekilde geçip 4. KN’ ye ulaştım. İlk sorum şuydu “Karlı tepe nerede kaldı?”. Meğerse tepede fırtınalar kopuyordu, rota kötü havadan dolayı değişti bana da bu bilgi 3. KN’ de verildi ama ben müzik dinlediğim için tabii ki duymadım. Bundan sonra benim için en önemli kurallardan biri: Kontrol noktasına yaklaşırken bir kulağı müzikten boş bırakmaktır. Finişe kadar bir yarı maraton mesafesinin kaldığı mutlulukla KN’ sında çorba içtikten sonra ayrıldım.

29572725_425214374585216_3457744207896170078_n
F: goshots.net

Buradan sonra fazla çıkış olmadığı için batonlarımı tekrar çantama bağladım. Bundan sonra neredeyse kalan yolu tek başıma koştum. Parkur çok keyifliydi, ormanın içinde taşlı yollar ve yemyeşil patikalar. 5 KN’ sında yanıma biraz tuzlu kraker  alıp yoluma devam ettim. 6. KN’ ye ulaşınca hava iyice açtı ve benzersiz bir manzara eşliğinde iniş başladı. Taşlar üzerinde zıplayarak aşağıya indim ve önceden stabilize yola sonra da asfalta kavuşup plaja çıktım. Buradan sonra artık rotayı iyice biliyordum, biraz kum biraz kaleye tırmanış. Kulağımda tam yaz şarkısı çalınca koskoca plajın sonuna devasa bir kayaya ulaştım.

Plaj bitince görevli arkadaşın yardımıyla biraz kaya tırmanışı oldu, keyifli orman koşusu, kale gezisi, Damlataş Mağarası’ nın gecişi ve nihayet finiş!

29570632_425880204518633_2323334727786003989_n
F: goshots.net

Tam da çok sevdiğim şarkı eşliğinde.

Bir macera daha arkamızda kaldı. Dağlarla başbaşa kaldım, müthiş patikalarda koştum ve güzel manzaralara doyamadım. Bir de raporun ismi neden “Yağmuru beklerken…” sorarsanız. Alanya’ ya gelmeden 2 hafta öncesinde hava raporlarına bakarken çok feci yağmur olacağı söyleniyordu ben de ona göre hazırlıklı geldim ve tüm hazırlıklarıma rağmen tam anlamıyla yağmura yakalanmadım bir türlü, yarışı etek ve tişört ile çok rahat bir şekilde bitirdim. İşte bu bir dağ koşusu, ne zaman ne olacağı hiç bir zaman belli değil ama tüm hava şartlarına hazırlıklı olmak şarttır. Dağlarda koşmak hiç bir zaman şakaya gelmez, dağları çok ciddiye alıp saygı göstermek lazım, onlar da bize koşmak ve tırmanmak için müsaitlik versin. Bu seneki en büyük hedefim olan UTMB yarışı için harika bir antrenman oldu. Bu parkur Türkiye’ nin en teknik ve en zorlu rotalarından biri, manzaralar da muazzam. Bu sene yarış daha da çok kalabalıklaştı, daha çok yabancı sporcu geldi, umuyorum ki en yakın zamanda Dünya çapında bir yarış olacak. Biz de bu yarışa katılarak destek verelim.

Ahmet Arslan‘ a, ekibine ve tüm gönüllü arkadaşlara sonsuz teşekkürler, müthiş bir iş çıkardınız, iyi ki varsınız!

Yolda bizim fotoğraflarımızı çeken goshots.net Onur Çam‘ a ve Ufuk Yaramış‘ a kocaman teşekkürler!

Muhteşem müzikler için Erdinç Erol‘ a çok teşekküler!

Utopia World Hotel‘ e misafirperverlikleri için çok teşekkürler!

Beslenme konusunda bu sene yeni ürünleri kullandım. Sibirya’ dan IRONDEER jelleri ile beslendim ve çok memnun kaldım.

Bu sene başından itibaren COLUMBIA SPORTSWEAR TÜRKİYE ile patikaları zorluyorum, destekleri için sonsuz teşekkürler! COLUMBIA MONTRAIL ekipmanları ile ilk ultra maratonum oldu ve kullandığım malzemelerden çok memnunum.

Kullandığım malzemeler:

COLUMBIA MONTRAIL CALDORADO 7L RUNNING ÇANTA – Sırtımda duruşu çok rahat ve tüm malzemeleri rahatça alıyor.
COLUMBIA ZERO RULES ETEK – Hafif ve rahat, kuruma performansı çok iyi.
COLUMBIA MONTRAIL TITAN ULTRA KISA KOLLU TİŞÖRT – Hafif ve rahat, kuruma performansı çok iyi.
COLUMBIA OUTDRY EX DIAMOND SHELL YAĞMURLUK – Yarışta kullanma şansım olmadı (zorunlu malzeme olarak çantamda taşıdım) ama antrenmanlarda memnuniyetle kullandığım bir ekipman, yağmurun altında saatlerce geçirdiğim antrenmanlar var.
COLUMBIA TRAIL SUMMIT RUNNING ELDİVEN –  Yarışta kullanma şansım olmadı (zorunlu malzeme değildi ama dağlarda koşarken eldiveni her zaman çantamda taşırım) ama antrenmanlarda memnuniyetle kullandığım bir ekipman.
COLUMBIA MONTRAIL CALDORADO II AYAKKABI – Kayalık, taşlı, engebeli ve zorlu arazide benim için mükemmel bir seçim, tutuşu çok iyi. Tabanı abartılı “dişli” değil ondan dolayı karışık arazide (patika, kayalık zemin, stabilize yol) rahatlıkla kullanılabilen bir ayakkabıdır. Kalıbı çok rahat, saatler boyunca koşarken (9 saat) ayaklarım hiç şikayet etmedi. Yastıklama, ayak desteği ve esneklik çok iyi. Hafif ve aynı zamanda ayağı çok iyi koruyor. Islandıktan ya da yıkandıktan sonra ayakkabı gayet çabuk kuruyor. 

Muhteşem dağ ve manzarayı doya doya yaşamak, yemyeşil ormanın patikalarında kendini test etmek ve tarihi taşlık yollardan geçmek isterseniz seneye Alanya Ultra Trail‘ de görüşmek üzere!

29573063_424665427973444_3106822299181829457_n
F: goshots.net

Yorum bırakın